26 Aralık 2011 Pazartesi


tenimin çığlıklarını dinliyorum şimdi, bir düş örtünüyor üstüme... karanlığın hırsız karaları öpüyor çıplaklığımı, bırak her açlık kendi yokluğu ile yargılansın, tenim istiyor seni, başka kalıntılar bulmak istiyorum bedeninde, kazmalıyız birbirimizi diyorum ben. dinlemelisin içinin doruklarını, sendedir o son nokta... bir sokak aralığı sevişmesi bize hasret... seninle bir ağaç altında sevişeceğiz ya da hiç bizim olmamış evler aralığında, kirli taşlar yalnızlığına uzanacağız, hep oracıkta sevişeceğiz... onca sözler çılgınlığına çağıldamış bir masanın kenarında içeceğim seni, ilk kadehler susuzluğu ile ve bir sandalye ıssızlığı paylaşacak çığlığımı, hemen şimdi! durmaz bu bedenler böyle, iteleme kendini, açma aramızı, en küçük kımıltılarda bile, keendi çaresizliğine yakalanırsın sonra! yeni bir yüz kazanacak gece, içimde ölür, aklını çıldırtan bütün şiirler, gel! yaşadıkların hiçbirşey, yaşayacaklarını vaat ediyorum sana, bütün nehirler benden doğuyor ve benim denizlerime dökülüyor. kimseler sevmeyecek, bir daha böyle seni unutma!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder